ALGI
SİSTEMİMİZ
Algı Sistemlerimizin artık son derece kısıtlayıcı olduğunu fark
etmekteyiz. Bir zamanlar olduğu gibi ''gözümle görmeden, kulağımla duymadan
asla inanmam'' dediğimiz günler çok geride kaldı. Artık biliyoruz ki
gözlerimiz kısıtlı bir yelpazeyi ve ışın demetini görebilir,
kulaklarımızın duyma frekans aralığı ise şaşılacak kadar sınırlı. Ancak
bizim inanılmaz boyutlara ulaşan bir algılama kapasitemiz var. Bilincimiz bir dakikada kırk veriyi işlerken bilinçaltımızın farkındalığı dörtyüz katını geçmekte. Daha önce
anlamlandıramadığımız bir takım durumları, belki de artık aşikâr bir hale
geldiği, çok sık yaşanmaya başladığı için şaşkınlıkla kabul ediyoruz. Başımdan
geçen bir olay uzun bir zaman düşüncelerimi meşgul etmiş, nasıl olduğu
konusunda bir türlü karar verememiştim.
Yıllar
önce bahçedeki çiçeklerle ilgileniyordum, bir ara evin arkasına geçmiş oradaki
işlerimi yaparken aniden zihnimde ''evin yanındaki minik çukurdan bir yılan
girmesin, bu çukuru hemen kapatalım'' gibi bir düşünce belirdi, kendime güldüm
ve hayal gücümün genişliğine de şaşırdım. Tekrar bahçe tarafına döndüğümde
kocaman bir yılanın kuyruğundan güç alarak yükseldiğini açmış olduğum giriş kat
balkon camından içeriye kaydığını gördüm, gözlerime inanamadım, ağzımdan
dökülen çığlığa engel olamadım. Daha sonra yardım çağırdım, balkon masasının
altında çöreklenen yılandan kurtuldum.
Uzun bir zaman yılanı ben mi yarattım yoksa o mu bana varlığını
düşündürdü? Soruları zihnimi kurcaladı. Arkasından gelen benzer
deneyimler de bu etkiyi arttırdı. Bütün bu olaylar ben düşündüğüm
için mi yaşanıyordu, yoksa benim aklıma getiren şey onların varlığı mıydı?
Bugün anlıyorum ki algı aralığı diye bir şey yok, sadece gözümüz, kulağımız değil, çevreden veri aldığımız pek çok duyumuz var. Kendimizi yargı,
öfke, endişe, kıskançlık, korku gibi çöplerden arındırmaya niyet edersek; sakin,
huzurlu, sevgiyle dolu bir titreşimi bilinçli olarak seçmeyi denersek, algı
sistemlerimiz açılacak, titreşimlerimiz hem kendimizi hem de yanımızdaki her
şeyi aynı frekansa taşıyacaktır. Her şeyi görecek, bilecek, her davranışın
altındaki niyetin ne kadar masum, ne kadar iyi olduğunu anlayabileceğiz. Bu şekilde de davranış
bozukluğunu fark etmeden yaşamına huzursuz devam eden insanlara nasıl
ulaşacağımızı kendiliğimizden biliyor olacağız.
Sevgi ve sağlıkla
Benek Bozdemir